top of page
Search

YARGI'dan AFARA'ya: Bir Aşk ve Yaratıcılık Hikayesi.

Updated: Sep 15, 2024


Photo Credit: uguraslanoffıcıal
UĞUR ASLAN ve SEMA ERGENEKON ile sohbet Blog Turquebec

Photo Credit: @uguraslanofficial


Sevgili Okuyucularımız, blogumuzda bu kez de, Türkiye’de ve dünyanın bir çok ülkesinde ilgi ile izlenen, 51. edisyonunda (2023) Uluslararası Emmy Ödülleri’nin (IEMMY) En İyi Telenovela Ödülünün sahibi Yargı (Family Secrets) televizyon dizisindeki Komiser Eren karakteriyle gönülleri fetheden oyuncu ve müzisyen sevgili Uğur Aslan, ve dizinin, senaryo yazarı prodüktör Sema Ergenekon çifti ile başarıları, ama öncelikli olarak üretkenlik ve toplumsal sevgi üzerine nefis bir sohbeti sizlere aktarmak için sabırsızlanıyoruz... Ekim ayında, Şirin Aktemur’un yazıp yönettiği ve Uğur Aslan’ın çok değerli Afara Orkestrası ile birlikte sahneleyeceği, Afara: Bir Arabesk Müzikalinin Montreal'de Place des Arts ve Toronto'da MPCC gösterimleri öncesinde, bu yaratıcı çifti Turquebec blog röportajımızda ağırlamaktan mutluluk duyuyoruz.

 

Kanada’daki Türk topluluğu ve kültürümüzle yakın bağlar kuran Türk dostu Kanadalı okuyucularımıza, Turquebec Blog’umuz üzerinden ilerici kültür, bilim ve sanat ile ilgili röportajlar yayınlıyoruz. Bizler memleketimizden uzakta yaşarken, yeni Dünya’da kurduğumuz yuvamızda, Türkiye’de ve dünyaya dağılmış, iyiye dair, daha güzel bir dünya için üreten insanlarımızdan, toplumu besleyen yaratıcı işlerden bahsetmeye çalışıyoruz. Siz çift olarak hem Yargı dizisinde verdiğiniz mesajlarda hem de kendi yaşamınızı oluşturduğunuz felsefeyle hep kapsayan, içine alan, hem kadını hem de erkeği eşit kılan, değerlerimize, Cumhuriyetimize sahip çıkan, örf ve adetlerimizden, yüzü sevgiye dönük olan, gerek içsel kargaşalarımızı sorgulayan, iyilik ve adalet için savaşan karakterler üretiyorsunuz. Bu, gerek sizi tanıdığımız Yargı dizisi olsun, gerek AFARA: Bir Arabesk Müzikali olsun, hep sevdiğimiz, yitirdiklerimizle kırılgan ama iradesiyle güçlü, kısaca insan olma mücadelesinin her yönüne değiniyorsunuz çalışmalarınızda. Öncelikle sizi tebrik etmek istiyorum, çünkü çok önemli meseleler bunlar. Ve hemen sormak istiyorum, ikinize de ayrı ayrı, nasıl başladı bu toplumsal aşkı anlatma sevdası? Ve bu verici güç nereden geliyor?

 

Ugur Aslan: Sanatın, sanatçıda yarattığı en temel dürtü aslında bizi harekete geçiren şey, yani farkındalık. Eğer belli bir hassasiyet ve dikkatle yaşıyorsanız, yanlış olan her şey gözünüze batar hale geliyor ve herkesi uyarmak zorunda hissediyorsunuz kendinizi. Onlar adına üzülmektense, evrensel doğruların, ilkelerin, temiz ahlakın, yan yana durmanın, bir arada olup kollektif hareket etmenin, insanın yaşam konforunu arttırdığını anlatma sorumluluğu duyuyorsunuz.

 

DA: Yargı dizisiyle bir ilke imza attınız. Bir Türk televizyon dizisi, IEMMY En iyi Telenovela ödülünün sahibi oldu. Okuyucularımıza, Uluslararası Emmy Ödülleri’ne adaylık sürecinizi ve Yargı’nın En İyi Telenovela ödülünü kazanmasıyla birlikte yaşadığı süreci anlatır mısınız lütfen.

 

Sema Ergenekon: Aslında bu dalda ilk ödülü alan televizyon dizisi biz değiliz. Kara Sevda dizisi de aynı ödülü kazandı. Yine bir Ay Yapım işiydi. Ben ilk başvurduğumuz günden aday olduğumuzu öğrendiğimiz güne kadar ödülü alacağımızı hissediyordum. Çocukça bir inanç umut nasıl adlandırılır bilemem ama öyle bir düşün içindeydim. Ve şimdi de büyük bir şükür duygusu içindeyim.

 

DA: Sevgili Uğur, tiyatro ile müziği birleştirdiğiniz, baş rolünü sizin oynadığınız, Şirin Aktemur’un yazıp yönettiği AFARA: Bir Arabesk Müzikali projesi nasıl doğdu ve sonrasında gelişen yeni albüm çalışmalarınızdan bahseder misiniz bize lütfen.

 

UA: Benim müzik yolculuğumla, oyunculuk eğitimim aynı döneme denk gelir. Aslında ben müzik yaparak okulumu okuyabildim. Ailemin eğitimimi üstlenebilecek imkânı yoktu ne yazık ki. Bir yandan tiyatro oyunculuk eğitimimi alıp, aynı gün akşam şarkı söylüyordum. Şarkı söyleyip hikaye anlatmak fikri, bu süreçte oluştu aslında. Tabii bir de ilk sorunuzdaki cevaba devamla, o ana kadar hayatın bana kattığı her şeyi paylaşmak istiyordum insanlarla. Bu fikrimi sevgili arkadaşım Tiyatro Yazarı Şirin Aktemur’la paylaştım. Uzun sohbetler sonucunda hikayeyi olgunlaştırıp, şarkılarla örülmüş halde önüme koydu. Daha fazla anlatmayayım spoylır olur :)

Ekim ayı boyunca 3 şarkımız peş peşe dinleyicilerimizle buluşacak kısmetse.

 

DA: Bir çift olarak birbirinize çok yakışıyorsunuz ve birbirini besleyen bir ilişkiniz var. Montreal’de ve Toronto’da sizi ekibinizle birlikte ağırlayacağız, nasıl tanıştınız nasıl buldunuz birbirinizi, birliktelik konusunda gençlere ne tavsiye edersiniz?

 

UA: Sema ile üniversitede tanıştık, ben Oyunculuk Bölümü 1. Sınıf öğrencisiydim, O Dramatik Yazarlık 3.Sınıf öğrencisiydi. Okulun ortak projesi olan Cumhuriyet e Selam adlı oyunda gördüm. Sonrası malum, dünya güzeli bir kız, kalbim kıpır kıpır veee işte buradayız :) Tavsiye kısmı haddim değil ama, kısaca bir şey söylemek gerekirse, insanlar ilişkilerinde karşısındakini kendi bulunduğu yere evirmeye çalışıyor. Bence bu ilk kırılma noktası. Oysa onu ilk tanıdığınız haliyle kabul edip, ilişkinizi öyle sürdürmelisiniz. Unutmayalım bir ilişkiye her iki taraf ta, kendi hayat yolculuğunda biriktirdikleri ile geliyor.

 

SE: Aşk bir yolculuk. Yürürken bir sürü duygudan geçiyor insan. Bu yolculuk da sana eşlik edecek duygularını anlayacak tanık olacak garipsemeyecek bir yol arkadaşın varsa ve seni her değişkeninle olduğun gibi kabul ediyorsa sanırım yol arkadaşlığı da uzun sürüyor. Tabii ki aynı şekilde seninde anlaman kabul etmen izlemen sakin kalman izin vermen gereken anlar var. Bazen biriniz düşer diğeriniz tutar. Bazen biriniz uçar diğeriniz eteğine yapışır. Uyum sağlamak eşlik edebilmek ve bundan mutlu olmak bence en önemli noktalar.

 

DA: Son olarak, ülkemizde başlattığınız önemli inisiyatifler var. Özellikle de Deprem bölgesinde. Biz de Turquebec Derneği olarak, biliyorsunuz 7 Şubat'ta yaşanan deprem faciasında hem acil ihtiyaçlar için Kanadalı dostlarımız, kuruluşlar ve toplumumuzla yardım çalışmalarında bulunduk, Kanada televizyonlarında toplumumuzun sesi olmaya çalıştık. Ayrıca, Kahramanmaraş Narlı’da 65 konteyner evin yapımında ve sonrasında Ebru Baybara Demir’in başlattığı Topraktan Tabağa projesi kapsamında 23 Nisan’da Okulda Öğrencilere Kahvaltı Projesi'ni destekleyerek Hatay İskenderun Atatürk İlkokulu’nda 2000 çocuğumuza destek olmaya çalıştık. Topladığımız yardımın tamamını bu projelere yatırararak deprem bölgesindeki ihtiyaçlara bir nebze olsun deva olmaya çalıştık.

 

Biliyoruz ki sizin de ailenizden kayıplarınız oldu ve siz de durmadınız, projeler başlattınız. Bize bu projelerden bahseder misiniz lütfen?

 

UA: Öncelikle sizlere de bu değerli katkılarınızdan dolayı tüm depremzedelerimiz adına yürekten teşekkür ediyorum. Evet maalesef ben de abim yengem ve yeğenlerim olmak üzere 11 kayıp verdim. Gönüllü dostlarla birlikte, çocuklarımızı ve gençlerimizi önceleyerek, Defne Eğitim ve Yaşam Derneği’ni kurduk. Tüm deprem bölgelerinde ki, özellikle LGS ve YGS sınavlarına hazırlanan çocuklarımızı bu çatı altında topladık. Çocuklarımıza bu süre içerisinde, barınma ve eğitim desteği sağladık. Bunu yaparken, gönüllü eğitmen ve öğretmenlerimizden destek aldık. Şu anki evlatlarımızın sayısını bilmiyorum ama 500 ün üzerinde çocuğumuza destek oluyoruz diye tahmin ediyorum. Yine Mustafa Kemal Üniversitesi yerleşkesinde Jandarma Asayiş Vakfı’nın bize tahsis ettiği bir araziye, yapısı tamamen gönüllülerden ve yardımseverlerden kurulu bir köy inşa ediyoruz. Köyümüzün adı 100. Yıl köyü. Köyümüzdeki ilk amaç, sağlık personeli ve eğitmenlerin barınmalarını sağlamak. Bu personelimizin Evleri teslim edildikten sonra, öğrenci yurdu olarak hizmet verecek. 17 Ekim 2024 tarihinde ilk evlerimizi teslim ediyoruz kısmetse. Ama henüz yapmamız gereken 100 e yakın ev var. Bunun içinde iyi yürekli insanların maddi manevi desteğine ihtiyacımız var.

 

SE: Benim yardım etme konusunda rotam yol göstericim tamamen Uğur. Onun kalbi hissiyatı nerde neye ihtiyaç var ve bu ne kadar samimi hep hisseder ve anlar. Bana da yol gösterir. Sonuna kadar ona teslimim bu konu da. Aşırı özveriyle çabayla elinden geleni yaptığını izlemek benim için bir ilham kaynağı.

 

DA: Teşekkür ediyoruz bize ayırdığınız zaman ve bu değerli, samimi sohbet için…. 12 Ekim'de Montreal'de görüşmek dileğiyle...


AFARA: A Musical Arabesque, Montreal Biletlerinizi aşağıdaki linkten alabilirsiniz. https://placedesarts.com/fr/evenement/afara-une-musicale-arabesque


 
 
 

Comments


© 2018-2025 by TURQUEBEC. All Rights Reserved.

bottom of page